28 Eylül 2009 Pazartesi

Kabak Mücver

Kabak dolması yapıldığında içi ziyan olmasın diye yaptığım bir aperatif bu. özellikle kabak alarak da yapabilirsiniz. biraz yağlı ama lezzetli olur. tazeyken bir dilim taze ekmek ve çay eşliğinde sıcak sıcak yemek lazım... dedim ve dikkat ettim ben herşeyin yanına çay yakıştırıyorum galiba:)))

yapılışı:

2 adet kabak, veya 1 kilo kabağın oyulmuş içi. rendelenmiş olacak. rondodan geçirmeyin. olmuyor. içleri rendelemekte zorlanırsanız incecik kıyabilirsiniz de.
2 çorba kaşığı un
1 adet yumurta
karabiber
pulbiber
nane(taze olursa daha çok yakışıyor)
tuz(fazla koymuyorum ben, kabağa çok tuz yakışmıyor gibi geliyor)


hepsini harmanlayın. teflon bir tavayı biraz yağlayarak büyücek bir kaşıkla kaşık kaşık dökerek önlü arkalı kızartın. karışımı hazırladıktan sonra bekletmeden kızartın. Çünkü sulanınca un ilave etmek gerekiyor, un miktarı gerekenden fazla olunca da kabağın tadını gölgeliyor gibi geliyor bana.
afiyet olsun.

25 Eylül 2009 Cuma

mıhlama mı, kuymak mı?

isviçre'nin fondüsüyle akraba, ama bizim için bir karadeniz klasiği bu. çakma karadenizli olduğumdan adının mıhlama mı kuymak mı olduğunu bilemediğim ama her ihtimale karşı mıhlama dediğim, oğlumun bayıldığı bir şey. yemek desem yemek değil, aperatif desem o da değil. adını koyamadığım gibi sınıfı da belli değil yani. ama akşam kahvaltılarına yakışıyor, onu biliyorum. karadenizliler aydınlatır belki beni.


bir çorba kaşığı tereyağı
ince ince doğranmış veya rendelenmiş muhtelif peynirler. 1-2 su bardağı kadar. ama arzuya bağlı, daha az ya da daha çok olabilir. aralarında eriyen bir tür peynir de olursa iyi olur. 
1 dolu kaşık mısır unu 

1-2 su bardağı kadar kaynar su
kalabalıksanız un ve buna bağlı olarak su miktarını arttırabilirsiniz.tereyağında peynirleri eritin. sonra mısır ununu eriyen peynirlerin üzerine serpip karıştırın. biraz çevirin, un kokusu geçsin. Sonra yavaş yavaş kaynar suyu dökün. biraz dökün, yedirin, sonra biraz daha. kontrollü olarak su ekleyin. kıvamı kek hamuru gibi düşünebilirsiniz.
sıcak sıcak servis yapın. yanında büyücek küpler halinde dilimlenip tost makinasında hafifçe kızartılmış ekmekler veya ne çeşit seviyorsanız öyle bir ekmekle koyun sofraya. çatala ekmeği geçirip mıhlamaya daldırın ve üfleyip atın ağzınıza. yanında çay iyi gider.
afiyet olsun.

24 Eylül 2009 Perşembe

yalancı çerkez tavuğu

çok basit ama lezzetli bir tariftir bu. yemeklerle beraber de, çayın yanına da, meze olarak da seviliyor.

1 bütün tavuk göğsü
2-3 orta boy patates
2-3 orta boy havuç
yarım bardak kadar mayonez
2 bardak kadar yoğurt
birkaç diş sarımsak
bir avuç iri çekilmiş ceviz
tuz


tavuk göğsü, patates ve havucu ayrı ayrı tencerelerde tuzlu suda iyice haşlayın(havuç için tuza gerek yok). sonra tavuk göğsünün derilerini ve kemiklerini çıkarıp kalanını derince bir kaseye didikleyin.
soyulup küçücük doğranmış, hatta biraz ezilmiş patates ve havucu, iri çekilmiş cevizi didiklediğiniz tavuğa karıştırın. (ben patates ve havucu soyup, küp küp doğrayarak haşlıyorum. doğrudan süzüp katması kolay oluyor. siz de öyle yaparak sıcak sıcak soyma doğrama işkencesinden kurtulabilirsiniz.)

yoğurt, sarımsak, tuz ve mayonezi ayrı bir kapta karıştırın.
sonra bütün malzemeyi iyice harmanlayın. sıvı miktarı az gibi gelirse, karışım kuru olursa biraz daha yoğurt veya mayonez ekleyebilirsiniz. 
daha sonra servis yapacağınız kaba aktarın. üzerini pul biber ve cevizle süsleyin.
afiyet olsun.

Domates Çorbası

bu tarif 10 kişilik


5 adet domates
3 dolu kaşık un
2 litre kadar su(belki biraz daha fazla)

1-1,5 su bardağı süt
1 çorba kaşığı tereyağı


domateslerin kabuğunu soyup üstüne çıkan suyla iyice haşlayın.
diğer yanda unu tereyağında sürekli karıştırarark sarartın. üzerine sütü yavaş yavaş dökün ve beşamel yapın. ben bu aşamada hep el blenderi kullanmak zorunda kalıyorum. çünkü topaklanmadan karıştıramıyorum nedense. karışımı pürüzsüz hale getirin.  haşlanan domatesleri de suyuyla beraber blenderden geçirin ve hazırladığınız beşamelin üstüne dökün. kıvamını suyla ayarlayın. kaynayıncaya kadar karıştırarak pişirin. tuzunu da damak zevkinize göre atın. birkaç dakika kaynadıktan sonra altını kapatabilirsiniz.
kıtır ekmekler ve rende kaşarla servis yapabilirsiniz.
afiyet olsun.

bayram da geçti

bu yıl da ramazan bayramını gördük çok şükür. bayramları kalabalık seviyorum. gelenler olsun, gidelim birilerine, keyifli güzel sohbetli geçsin istiyorum. bu bayramı öyle geçirmeyi başardık. ilk gün yemeğe misafirimiz vardı. öğleden akşam saatlerine kadar uzayan çoluklu çocuklu şen bir gün oldu. mönü kalabalık değildi, ama idare ederdi.
domates çorbası
incik haşlama
şehriyeli pirinç pilavı
zeytinyağlı fasulye
yalancı çerkez tavuğu
patlıcan-kabak kızartma
yeşil salata
su böreği ve yaprak sarmayı misafirlerim getirmişti. ellerine sağlık. ikisi de süperdi. 
baklava (hazır tabii ki:))


çorbayı eşim listedeki domates suyunu almayı unutunca domatesten yaptım, çok güzel olmuştu, ama kıt yapmışım, bir kişi daha gelse çorba yoktu. bana ders oldu. 
en çok yalancı çerkez tavuğu sevildi. 
pilavım her zamanki gibi vasattı. yani yekpare değildi ama öyle çok övülecek bi tarafı da yoktu. tuzsuzdu. et suyuna yapıyorum diye hiç tuz koymamıştım çünkü. ama yine de bitti neyseki. 

çayın yanına da kakaolu kek ve mahlepli kurabiye yapmıştım. ama her zaman güzel olan kekim bu sefer daha yaparken kazaya uğradığından eşimin deyimiyle deve hamuru gibi olmuştu. ne demekse. yani iyi bişey değil. o kadarını biliyorum. ben de tadına bakmadığım için övüp duruyordum keki, acayip güzel olur bu kek, vereyim tarifini diye. niye gönüllü olmadıklarını onlar gittikten sonra eşimin yorumlarından anlamış oldum:)))

gün içinde birkaçının(merak etmeyin güvendiklerimin) tariflerini vermeye çalışacağım.
görüşmek üzere...


14 Eylül 2009 Pazartesi

eveeet

haftasonu iftara misafir vardı. ve tabii ki yapıldı bişeyler. çok seviyorum misafir sofralarını, hele de iftar sofralarını. özenle hazırlanmasını, birer birer tamamlanıp birinin eline tutuşturulup sofraya yollanan tabakları. her telden çalan tatları. herkesin keyifli olmasını, sofra başındaki uzun sohbetleri. seviyorum. hiç eksik olmasın umarım.




cumartesi akşamı mönünün bir kısmı arzu'dan bir kısmı bendendi.

bunlar arzu'dan:

erzurum usulü yoğurt çorbası
mısırlı pilav
kadayıf dolması
yassı kadayıf dolması


bunlar da benden:

beğendili kebap
fırında sigara böreği
fırında kaşarlı mantar
fırında köfte

salata
çocuklara çikolata fondü


onun yanında iftariyelik ıvır zıvır tabii. onları saymaya gerek yok. 
soframız hiç de fena değildi bana göre. ama resim çekmeyi unuttum o telaşın arasında. 






9 Eylül 2009 Çarşamba

unuttuklarım ;))

son bir haftada yaptığım ve bir önceki yazımda atladığım yemekleri eklemek istedim. 
bakın ne kadar doğal bi şekilde, doğamın bir parçası olarak yemek yapıyorsam artık unutuyorum bile ne yaptığımı :P


bi kere zeytinyağlı fasulye yaptım. ki güzel yaptığımı söylerler. 


bi kere tavuk kanat ızgara yaptım. bu da yemek mi diyenler için söyliyeyim bi gece önceden marine ettim kanatları. yoğurt-salça-tuz-karabiber-limon suyu ile. ertesi akşam fırın tepsisinin içine kağıt yayıp üstüne kanatları döktüm ve doğru fırına. 200 derecede 20 dk.


bi de hellimli-zeytinli kek yaptım. çok güzel bi tariftir. ben orijinal tarifteki bir paket erimiş margarin yerine bir bardak sıvı yağ kullanıyorum. bir paket yazılı olmasına rağmen, tuzlu bir kek olduğu için iki paket kabartma tozu kullanıyorum. ben çok seviyorum, görümcem de seviyor ama zeytinlerini ayıklıyor baktım garibim, bi daha zeytinsiz yapacağım. bir de bir sonraki denediğimde dört yerine iki yumurta ile deneyeceğim.yumurta yükünü biraz azaltmak lazım tariflerin. olur gibi geliyor.

kral eşimin iftar talebi üzerine iki kere yumurtalı patates ve veliaht prensin talebi üzerine de dün kaşarlı yumurta yaptım aslında ama onları da sayarsam olmaz artık. değil mi:))) 
ama kaşarlı yumurta first classtı valla, aklım kaldı. belki aç olduğumuzdandır, fahri kardeşimle yalandık durduk. vermedi bi lokma eşek sıpası.

8 Eylül 2009 Salı

eveeett

kritik soru. en son ne zaman yemek yaptım?

hatırlamıyorum. haklı mı acaba bizim ahali. ama bi sorun niye? bi sebebim var.
fahri kardeşim görümcem evde. ben eve gittiğimde hazır yemek buluyorum. 
en son ne yaptığımı buldum bu arada. geçen hafta tavuksuyuna şehriye çorbası yapmıştım.

bizim evde en sevilen çorbadır. Tavuğu tuzlu suda haşlayıp sudan çıkarırsın. Suyuna biraz domates rendelersin, biraz salça ezer katarsın. sonra 4 çorba kaşığına yakın şehriye koyarsın yaklaşık iki litre tavuk suyuna. pişmeye yakın bir limonun suyunu dökersin, biraz ekşili olsun diye. piştikten sonra da bolca maydonozu ince ince doğrayıp üstüne döker kapağını kapatır ateşten alırsın. 
bu kadar basit.
her yaptığımda bi dahakine terbiyeli yapmaya niyetleniyorum. ama bizimkiler ya sevmezse diye vazgeçiyorum. hafta sonu arkadaşımızda iftardaydık, o terbiyeli yapmıştı, içine de nohut atmıştı. hepimiz sevdik. denemeli.

İzleyiciler