(bu yazıya pazartesi başladım, ama bitemedi. ancak şimdi bitti.)
aktivitesi bol bir haftasonu geçti. cuma akşamı tee 18 yıldan beri görmediğimiz üniversite arkadaşlarımızla akşam yemeği, ale üyeleriyle kalabalık bir cumartesi öğle yemeği, yine cumartesi akşam çaya misafir, pazar günü akşam yemeğinde arkadaşlar.. derken hengameli, gürültülü, bol yeme içmeli geçti haftasonu.
cumartesi yemekte
yoğurt çorbası(arzu),
mercimekli bulgur pilavı(arzu),
mercimekli-bulgurlu yaprak sarma(ben:)))
zeytinyağlı pırasa(ben:))
zeytinyağlı fasulye(ben:))
salata(eşim)
karışık turşu(kayınvalidemden)
vardı. menü alakasızdı ve anonimdi biraz, evet. ama plansız davet olunca böyle oluyor.
akşam çayına ilk kez denediğim bir elmalı kek ve mercimekli köfte vardı.
(mercimeğe sarmışım gibi göründüğünün farkındayım. ve hatta bulgura ve mercimeğe. aynı gün içinde bulgur ve mercimekle yapılan üç ayrı çeşit yapılır mıydı. mercimek ayşe görse gözleri dolardı:))
pazar günü aynı zamanda öğretmenimiz de geleceğinden çayın yanına bişeyler yapmak farz oldu. Mayalı poğaça yaptım, bir kısmını peynirli, bir kısmını kıymalı.
pazar akşam yemeğinde balık menüsü vardı. fırında balık, salatalar ve tatlı olarak ballı-fındıklı muz. tavsiye ederim. balığın ardından olabilecek en basit ve balığa en yakışan tatlı bu bana göre. muzları dilimle, üstüne irice dövülmüş fındık dök bolca, onun üstüne de bal gezdir. süper bana göre (ve tabii en güzel tarafı tembel işi olması:))
gün içinde bazı tarifleri vermeye çalışacağım.
görüşürüz.
2 yorum:
eşinin de el atması ne güzel,benim ki olsa kılını kıpırdatmazdı.
bir dee mercimek çorbası olsaymış tam olacakmış :))
pratik bir kadınsın ve çözümler üretiyorsun,harika...
sahiden ya. ben de aynı şeyi düşündüm, bi de mercimek çorbası olsaymış:))))
bi deeee. pratiğim demi:)))
Yorum Gönder